• RSS
  • Pinterest
  • Facebook
  • Twitter
  • Google+ F1PARK
  • Youtube

2005'ten 2012'ye Muhteşem Bir Red Bull Racing Hikayesi

Posted by éndér_48 on Çarşamba, Ocak 09, 2013 1 comment

2005 yılından beri mücadele verdiği Formula 1'de büyük başarılara imza atan bir takım: Red Bull Racing.


Enerji içeceği markası olan Avusturya kökenli Red Bull'un, 2005 yılında Red Bull Racing adıyla Formula 1'e girmesi dünya basınında büyük yankılar uyandırmıştı.Ancak bu, tabiki de daha çok bir başarıdan ziyade markanın eğlenceleriyle ünlü olmasından kaynaklı Formula 1'e katacağı parti havasıydı.Zaten ilk yıllarda takımın adı da parti takımı olarak anılıp, hiç kimsenin önemli başarılarla ilgili bir beklentisi oluşmamıştı.

İlk yıllarda bu söylentiler pek de haksız sayılmazdı doğrusu.Formula 1'e yeni giriş yapan bu takım doğal olarak bir adaptasyon sürecinden geçiyordu ne de olsa.

Takım ilk podyum başarısını Formula 1'e birlikte giriş yaptıkları tecrübeli İskoç pilot David Coulthard ile 2006 Monaco yarışında üçüncü olarak, o muhteşem Monte-Carlo isimli cadde pistinde elde etmişti.

2007 senesine gelindiğinde ise Red Bull Racing, hala pilotu olan Mark Webber ile anlaşmış; Formula 1'deki diğer takımı olan Toro Rosso'ya da Sebastian Vettel'i genç pilot olarak getirmişti.

Suzuka pistinin ev sahipliği yaptığı 2007 Japonya GP'inde ise bu ikilinin aynı takım adına olmasa da aynı marka adı altında yarışlardaki ilk teması ve ağır kaybı yaşanacaktı.Yoğun yağmur yağışı nedeniyle yaşanan kazalar sonrası güvenlik aracı altında devam eden yarışta Mark Webber 2. sırada bulunurken, Toro Rosso kokpitinde oturan Sebastian Vettel 3. sıradaydı ve pistte oluşan sprey yüzünden bir anda Webber'e arkadan çarparak sağ arka süspansiyonunu kırdı ve hiç de iyi gitmeyen (yediği besinlerden zehirlenerek yarış esnasında kaskının içine istifra etmişti) Avustralyalı pilotun yarışını mahvetmiş oldu.Ayrıca bu durum hem Webber'in hem de Red Bull Racing'in Formula 1'deki en büyük başarısının kaybolması anlamına geliyordu.
*( Not: Yaşanan kaza daha sonra tekrar tekrar incelendiğinde hatanın, yarış lideri Lewis Hamilton'un doğru çizgileri kullanmamasından kaynaklandığı belirtilmişti.)


2008 sezonu ise Red Bull adına çok büyük bir sürprizin yaşandığı sene oldu.Toro Rosso'da yarışan Vettel, yağmurlu İtalya GP'inde zafer kazanarak Red Bull'un sahibi olduğu takımlar arasında ilk yarış galibiyetini getirdi.David Coulthard ise Formula 1'den emeklilik kararını açıklamıştı.Mark Webber ise sezon sonu kendi ülkesinde düzenlemiş olduğu Tasmania Challenge etkinliğinde dağ bisikleti etabında bacağını kırmıştı.

2009 senesinde DC'den boşalan kokpite ise herkesin beklediği isim Sebastian Vettel gelmişti.Ancak bu sezon Formula 1'de çalkantılı dönemler yaşanıyordu ve çift difüzör tartışmaları baş göstermişti.Ancak Red Bull Racing takımı Adrian Newey gibi bir dehaya sahipti ve bu deha uzun süre yasallığı sorgulanan bu kural ve devam eden sezona rağmen muhteşem işler başararak takımını şampiyonluk mücadelesi içinde tuttu.

2009 senesine FIA'daki kural açıklığından faydalanan Brawn GP takımı damgasını vurmuştu ve çift difüzörle sezonun ilk yarısını domine edip şampiyon olmuştu.Red Bull Racing ise muhteşem geçeceğinin sinyallerini verdiği 2009 senesinde Sebastian Vettel ile hem ilk pole pozisyonunu başarısını hem de ilk yarış galibiyetini kazanırken, Webber de ikinci olarak takımın ilk dublesine katkı yapmıştı ( Çin GP ).Takım bu sezon oldukça güçlendiğini herkese ispat etmişti ve Mark Webber de Almanya GP'inde ilk zaferini elde etmiş sezon sonu pilotlar şampiyonasını dördüncü, Vettel ikinci sırada tamamlamıştı.

2010 senesi ise Red Bull Racing takımının altın çağının başlangıç senesiydi.Muhteşem başladıkları sezonda Türkiye GP'inde takım adeta patlak verdi ve kutuplaşmalar yaşandı ( Aslında takım Vettel'den taraf oldu demek daha doğru olur! ). Videoda da kesitlerin olduğu ve takımda büyük bir yer edindiği gözlenen 2010 Türkiye GP'i, takımın olası bir dublesine Vettel-Webber kazasının engel olmasıyla birlikte en çok İstanbul Park'a yaramıştı.Sonuçta ülkemizin ve pistimizin adı geçiyor, reklamı yapılıyor ve en önemlisi de başarılı bir tarihte konu oluyordu.
*Kazaya gelirsek de bence her iki pilotun da hatası olmakla beraber, daha çok Vettel'in direksiyonunu erken kırmasından kaynaklanıyor.2010 Türkiye GP'indeki kaza ile ilgili detaylı bilgi için TIKLAYINIZ...


2010'dan 2012 senesine kadar ise 3 sezon üst üste çifte dünya şampiyonlukları rekorları kıran Red Bull Racing ve Sebastian Vettel, kısa sayılabilecek kariyerleriyle Formula 1 tarihine şimdiden isimlerini altın harflerle yazdırmış durumdalar.
Tebrikler ve nice şampiyonluklar kazanma(mız)ları dileğiyle.Tabi ki hepsinden önce Mark Webber'in şampiyon olması dileğiyle...

- Ender MAZI -

1 yorum:

İstanbuldaki kaza kesinlikle webberin hatasıdır

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler.

 



  • Instagram
  • - Pit Babes -